Mohsen Namjoo محسن نامجو Hamash Delam Migire
"iranlı şarkıcı, müzisyen, sözyazar. kendisi 3tel anlamına gelen ''setar'' (saz'a benzeyen ancak daha tiz bir ses çıkaran iran ve azerbaycana özgü bir enstrüman) çalar. güzel sanatlar fakültesini yarım bırakıp deneysel müzik yapma feldefesi benimsemiştir. yaptığı eser sözlerinde sokaklarda konuşulan günlük hayat sözcükleri katmayı sever. klasik müziklerde bir takım değişiklikler yaratarak yeni tarzlar yaratmayı sever, mevlana, hafız, sadi, cami gibi çok klasik şairlerin şiirlerinde bir takım yeni parçalar ekleyerek yepyeni şiirler doğurmuştur. aslında benimsediği tarz karmakarışık birşeydir. zengin iran sanat musikisi ile jazz ve blues karışımı bir tarzdır. bunu sever. geleneksel müziğe bir takım modern eklemeler yapmak tüm eserlerinde görünür. bence gırtlak onun için yeni bir enstrüman olsa gerek ki şarkılarda biz çıkarsak abuk olacak sesler çıkararak veya bağırarak, müziğin ve sözün fazlada dışına çıkmadan, deli ruhunun isyankar canlılığını gösterme çabasıyla, değişimin, farklının ve sradışı olabilmenin keyfini gösterir. keyifli biridir."widowmaker İTÜ sözlük yazarının bu anlatımı üzerine, pek de fazla söze gerek yok...
Kendisinin İran'ın Bob Dylan'ı olarak tanımlaması, tamamen kafası batının güdümünde çalışanların ürünüdür...Ve ayıptır..
Türkçe Çevirisi:
bir gün ışığa yürüdüm, ışık havada ufalıp yitti.
bir gün hangara gittim, hangar yıkıldı ve yok oldu.
bir gün hiçe gittim, bayılıp karnını tutarak gitti.
bir gün sadakata gittim, vay vay vay o nereye gitti?
hep canım sıkılıyor, hep tenim esaret içinde.
hançerledim ama iyileşemedim.
kanat çırpındım ama olmadı.
bizimdir hint kadehi, bizimdir sarhoşluk.
bizim ayrılık acısı, bizim aşk ve meşk.
bizimdir sır tutamama, bizimdir serserilik.
bizim hamile ve bakire, bizim hala soluyan şehit.
bizimdir cep telefonlu molla.
bizim bilgisayarda dosyası olan devrim muhafızları.
bizimdir hüseyin'in yolu, bizimdir humeyni'nin havaalanı.
bizim sufi rehberi, bizim kufi alfabesi.
bizim hamile ve bakire, bizim hala soluyan şehit.
bizimdir yıkık asfalt, bizimdir "ah" demenin lezzeti.
bizim hamile ve bakire, bizim hala soluyan şehit.
onlar bizi vurdu, bang bang.
biz yere düştük, bang bang.
ve o korkunç ses, bang bang.
"they shot us down bang bang
we hit the floor bang bang
that awful sound bang bang"
Yorumlar
Yorum Gönder